Koronavirüs salgını sebebi ile öğrencilerin okullarından uzak kalmaları ve eğitimlerine evlerinden devam ediyor olmalarıyla birlikte; sağlık, verimlilik ve konsantrasyon en önemli noktalar haline gelmiştir. Çocukların bu dönemde de öncelikli olarak sağlıklarını korumaları ve okul başarılarını sürdürmeleri ebeveynler için endişe yaratan konular olmuştur. Evde geçirilen sürenin artmasıyla beraber hareketsizlik, uyku düzeni bozulmaları, konsantrasyon eksiklikleri ve beslenme bozuklukları en sık görülen sorunlar olmuştur. Sağlığın tanım olarak “bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali” olduğu göz önüne alındığında, tüm bu sorunlar sağlığı tehdit edebilecek noktalar haline gelmektedir. Bu sorunların çoğunun önüne geçebilmede en büyük yöntem sağlıklı ve düzenli beslenme modeli olacaktır.
Öğünlerin kahvaltıdan başlayarak belli bir düzene koyulması ve ders aralarında geçirilen sürelerin hem beslenme hem de küçük fiziksel aktiviteler ile doldurulması, eğitimin evden devam ettiği bu süreçte çocukların günlük düzeni açısından önemlidir.
Güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlamak, hem okul başarısı hem konsantrasyon ve enerji sağlama açısından oldukça büyük bir adım oluşturmaktadır. Tam tahıllı ürünlerin, süt ürünlerinin, sebzelerin ve yumurtanın bulunduğu bir kahvaltı, günlük ihtiyaç duyulan besin öğelerinin vücuda alınmasına katkı sağlamaktadır. Tam tahıllı ürünler, B ve E vitaminleri, çinko ve potasyum açısından zengindirler. Ayrıca, çok iyi birer lif kaynağıdırlar ve çocukların daha uzun süre tok ve enerji dolu hissetmelerine yardımcı olurlar. Yumurta ise kaliteli bir protein kaynağıdır ve aynı zamanda yumurta sarısında bulunan esansiyel besin maddelerinin zihinsel işlevi ve hafıza gelişimini geliştirdiği çalışmalarla gösterilmiştir.
Gün içerisinde toplamda en az 5 porsiyon olacak şekilde meyve ve sebze çeşitlerinin tüketimi, et, balık, kuru baklagiller gibi diğer iyi protein kaynaklarının öğünlerde sunumu, kızarmış yiyeceklerden kaçınarak ızgara, buharda veya fırında pişirme ve buğulama gibi daha sağlıklı pişirme yöntemlerinin seçimi gibi yollarla sağlıklı beslenmenin devamlılığı sağlanmalıdır.
Çocukların yeme alışkanlıkları üzerinde güçlü bir psikolojik ve çevresel etki vardır. Gün boyunca evde vakit geçiren çocukların sağlıksız alternatiflere yönelmemesi için, meyve ve sebzeleri el altında ve yemeye hazır tutmak; süt/yoğurt, tam tahıllı kraker, kuru yemişler ve peynir gibi sağlıklı atıştırmalıklar seçmelerini sağlamak bu süreçte önem kazanmıştır. Böylelikle ara öğünler günlük gerekli vitamin-mineral alımını destekleyerek kiloyu, açlığı, sağlığı ve enerjiyi yönetmeye yardımcı olur.
Okullarda oyunlar, aktiviteler ve arkadaşlarla geçirilen sürelerde sağlanan fiziksel aktivitelerin evde aynı düzeyde sağlanamaması, bu dönemde çocukların hareketsiz kalmaları gibi bir sorun doğurmuştur. Ders aralarında veya uygun vakitlerde çocuklar ile hareketli kalabilecekleri oyunlar oynanabilir veya açık havada kısa süreli aktiviteler planlanabilir. Böylelikle enerji kullanımını yönetmek de daha kolay olacağı gibi, bu durumun uyku düzenine olumlu yansımaları da olabilecektir. Uyku düzeninin sağlıklı bir şekilde sağlanması ise yine iştah kontrolü ve sağlıksız alternatiflere duyulan isteği azaltmada etkilidir.
Evde ebeveynlerle geçirilen sürenin artması, ebeveynler için çocukların beslenmesini iyileştirmek ve sağlıklı yeme alışkanlıklarını teşvik etmek için bir şans olacaktır. Çocuklar gözlemleyerek öğrenme eğiliminde olduğundan, ebeveynlerin sağlıklı beslenerek rol model olmaları bu süreçte çok önemlidir. Düzenli aile yemekleri yemek, yemek üzerinden çocuklarla tartışmaktan vazgeçerek çocukları yaşlarına uygun yemek hazırlama süreçlerine dahil etmek sağlıklı beslenme sürecinde çocuklar için teşvik edici olacaktır.
Bu sürecin her açıdan sağlıklı bir biçimde geçirilebilmesi için çocuklarla olabildiğince iletişim kurulmalı, alışkanlıklar daha sağlıklı hale getirilmeli ve çocukların gelişimleri için yararlı aktiviteler devam ettirilmelidir.
Sağlıklı günler...
