Kış ayları, genellikle bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hastalıklara yakalanma riskinin artması ile akıllara kazınmıştır. Hayatın her döneminde olduğu gibi kış mevsiminde de yeterli ve dengeli beslenme, vücudun sağlıklı olma durumunu sürdürebilmesi için en önemli faktörlerden birisidir. Dengeli beslenmenin ana koşullarından biri olan sebze tüketimi, kış aylarında yaz mevsimine göre sınırlı hâle gelen sebze çeşitliliği ile birlikte düşüş göstermektedir. Bu sebeple, vücudun gereksinim duyduğu besin öğeleri yönünden eksiklikler ortaya çıkabilmekte ve sonuçta vücut direnci düşebilmektedir. Sebzeler, zengin vitamin ve mineral içerikleri ile öne çıkan bir besin grubudur. Vücudun ihtiyacı olan besin öğelerinin karşılanmasına katkıda bulunmaktadırlar. Bunun yanı sıra, içerdikleri yüksek lif sayesinde bağırsak sağlığı üzerinde olumlu etkileri de bulunmaktadır. Aynı zamanda, antioksidan içerdikleri için bağışıklık sistemini güçlendirmektedirler. Oyun çağı çocukları için de, özellikle sınıf gibi toplu yaşam alanlarında yayılması muhtemel olan bakteri ve virüslerden korunmanın yolu birincil olarak bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden geçmektedir. Bu noktada ise sebze ve meyve tüketimi ön plana çıkmaktadır. Kışın, mevsimine uygun olarak tüketilebilen sebzelerin başlıcaları şunlardır: karnabahar, brokoli, ıspanak, pırasa, lahana ve kereviz. Bu sebzeler her ne kadar çocuklar arasında sevilmeyen ve ebeveynler için çocukların tüketimini sağlama konusunda zorluklara sebep olan besinler olsa da sağlık açısından faydaları yadsınamaz. Karnabahar, lahana ve brokoli sebzeleri turpgiller familyasına mensuptur. Karnabahar, yüksek lif içeriği sayesinde bağırsaklar üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Bunun yanında, antioksidan özelliği sebebi ile kronik hastalıkların önlenmesinde etkilidir. İçeriğindeki K vitamini kanın pıhtılaşmasında rol oynamaktadır, C vitamini ise kemik oluşumunu destekleyen kolajen üretimini sağlamaktadır. Gaz yapıcı olması sebebi ile gaz sorunu yaşayan çocuklarda tüketimine dikkat edilmelidir. Brokoli, karnabahar ve brüksel lahana ile benzer özelliklere sahiptir. Ek olarak, barındırdığı kalsiyum sayesinde ağız ve diş sağlığının korunmasında etkili olduğu bulunmuştur. Potasyum içeriği ile kalp sağlığının korunmasında ve sinir sisteminin etkili çalışmasında rol oynamaktadır. Çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilmektedir. Ispanak, koyu yeşil yapraklı bir sebzedir. Diğer tüm koyu yeşil yapraklı sebzeler gibi C vitamini açısından zengin içeriğe sahiptir. İçeriğinde çözünemeyen cinsten lifleri bulundurduğu için sindirim sistemi sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır. Antioksidanlarla yüklüdür, hücre üzerindeki stresi azaltmaya yardımcıdır. İçeriğindeki C, E ve K vitaminleri sayesinde bağışıklık sistemini geliştirmekte ve kronik hastalıklara karşı koruyucu etki oluşturmada rol oynamaktadır. Ayrıca, iyi bir demir kaynağıdır. Pırasa, sarımsak ve soğan ile aynı aileye mensup bir sebzedir. Öne çıkan görevleri arasında enfeksiyonlarla mücadele etmek, iltihaplanmaları önlemek ve bir çeşit diyet lifi olan inülin içeriği sayesinde bağırsak sağlığını korumak bulunmaktadır. Kereviz, bir kök sebze olup içeriğinde C, K ve B6 vitaminleri ile birlikte potasyum, folik asit ve antioksidanları bulundurmaktadır. Sindirim sistemi organlarını koruyucu etkisinin yanı sıra, anti-mikrobiyal özellik göstermektedir. Bazı kişilerde alerjen özellik gösterebilmesinden dolayı ilk defa denenecekse dikkatli olunmalıdır. Lahana, içeriğindeki kalsiyum ve potasyum sayesinde kan basıncını düzenleyici ve kalp sağlığını koruyucu etkiye sahiptir. Aynı zamanda beta - karoten bulundurduğu için göz sağlığında da etkilidir. B grubu vitaminler için iyi bir kaynaktır. Diğer kış sebzeleri gibi lahananın da bağırsak sağlığındaki olumlu etkileri ve antioksidan özelliğinden bahsedilebilmektedir. Çiğ veya pişmiş olarak günde en az 2 - 3 porsiyon sebze tüketilmesi, hem kış aylarında hastalıkların önlenmesi için bağışıklık sistemini güçlendirecek hem de dengeli beslenmenin sağlanması açısından bir adım oluşturacaktır. Ailelerin çocukların sevmediği sebzeleri farklı tariflerle deneyerek alternatif tüketim şekilleri oluşturması bu konuda teşvik edici bir uygulamadır. Fazla ısrarcı olunmadan, sevilmeyen bir besini belirli aralıklarla farklı formlarda veya pişirme teknikleri ile denemek, çocukta o besine karşı olumlu geri dönüşü sağlayacak yemek biçiminin bulunmasına yardımcı olacaktır. Böylece sağlıklı ve çeşitli beslenme konusunda bilinçli nesiller oluşabilecektir.
Sağlıklı günler...
